Quantcast
Viewing all articles
Browse latest Browse all 33

Öğretmekle Büyük Zaman Kaybetme

Bu ve bunun gibi deneyler çocuklara henüz onların olgunluk seviyelerine göre çok güç olan konuları öğretmekle büyük zaman kaybetmekte olduğumuzu ortaya koymaktadır. Eğer normal ve nor­malin altındaki çocukların öğretiminde bugünkü konuların öğreti­mine başlamayı bir veya iki yıl geriye bıraksaydık belki okulu biti­renlerin sonunda daha çok şey öğrenmiş, daha iyi çalışma alışkanlık­ları kazanmış olduklarını, daha iyi bir ruh sağlığına sahip bulunduk­larını görecektik.

Çocukları daha küçük yaşta okula başlatmanın kötü tarafların­dan biri okulun onlann büyüme ve gelişmelerine elverişli bir yer ol­madığı değil, fakat günümüzde müfredata verilen ısrarlı önemin bu çocukların bedence ve zihince yeteri kadar olgunlaşmadan bir takım okuma ve yazma öğrenmeye, aritmetik bilgileri kazanmaya zorlayıp baskı altında bırakmasıdır. Birçok çocukların yapmakta oldukları ça­lışmaya yetecek kadar zihince olgun bulunmadıklarını, okul bir yıl veya daha uzun bir süre beklediği takdirde bu çocukların kazancının daha yüksek olacağım gösteren psikolojik deliller elimizdedir. Çocuk­ların duyusal gelişmelerinin gözlerinin, kulaklarının, heyecanlarının dayandığı beden yapısının, sinir sisteminin gelişmesinin birçok okul­ların kendilerine yükledikleri işlemlerin ve güç konuların altından kalkacak derecede olmaması muhtemeldir. Şu halde olgunluk çocuk­ların öğrenme ve başarmasında son derece önem taşıyan bir etmen­dir. Böylece görülüyor ki okul ve aile, çocuklar zihnî, duygusal ve sosyal bakımlardan kendilerine yüklenecek işleri yapmağa, içine so­kuldukları durumlardan gereken faydayı sağlamağa yetecek kadar olgunlaşmalarını bekledikleri takdirde hem kendi emeklerinin hem de çocukların emeklerinin boşa gitmesini önliyebileceklerdir.

 

bir tanımı yapılmış değildir. Burada yetişkinlik yaşı teriminin olgun­luğa erişilen yaşı ifade ettiğini kabul edebiliriz. Yirminci yaştan son­raki herhangi bir yaşın yetişkinlik yaşı sayılması çoğu zaman mak­sada elverişlidir. Yetişkinlik yaşında kişinin sırf yaşça büyümesi yü­zünden zihin gücünün artması durmuş olur. Halbuki on ikinci yaş­tan önceki yaşlarda ve kısmen veya tamamen yirmiye kadar olan yaşlarda kişinin yaşça büyümesinin yanı sıra zihin gücünde de artış meydana gelir.

En çok kolaylıkla öğrendiğimiz çağın çocukluk ve gençlik yaş­larımıza rasladığı fikri birçok kimselerce benimsenmiştir. Kuvvetli bir hafıza ile çocukluk, hafıza zayıflığı ile de yetişkinlik arasında çok kere ilgi ve bağıntı kurarız. “Ağaç yaşken eğilir” gibi sözler yetiş­kinliğin öğrenme bakımından az çok elverişsiz bir çağ olduğu fikrini taşımaktadır. Geçmişte yetişkinlerin güçleri ve öğrenme yetenekleri üzerinde deneylere dayanan bilgimiz pek azdı, bu sebeple birçok yan­lış düşünceler ortaya atılmış olabilir. Bununla beraber son yirmi yıl içinde bu konuda birçok incelemeler yapılmıştır, bunun için artık elimizde yorumlamağa elverişli doğru bilgi vardır.

Genel olarak yapılan incelemeler iki tiptir. Bu araştırma tiple­rinden biri, çok çeşitli yaşlarda bulunan yetişkinlere genel istidat ya­ni zekâ testlerinin uygulanması şeklindedir. Eğer bütün bu yaş grup­larında bulunan yetişkinler puvanlarında görülecek yönseme yete­neklerin bu çağ boyunca izlediği yolu meydana koyacaktır. Öteki araştırma tipinde ise çeşitli yaşlarda bulunan yetişkinlerin yabancı dil öğrenme, saçma hecelerden, sayılardan veya kelimelerden kurul­muş dizileri ezberleme, bildiğimiz okul konularının muhtevalarını öğ­renebilme yetenekleri ölçülür.


Viewing all articles
Browse latest Browse all 33

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue